Ptt 1. Lig'in son günlerde önce çıkan forveti Murat Yılmaz ile futbol ve özel hayatı hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Yılmaz, Pelin Koç’la yaptığı söyleşi de kardeşi Sefa Yılmaz’ı, Türk futbolunu ve diğer merak ettiklerinizi bütün samimiyetiyle anlattı.
Klasik bir soruyla başlayalım sohbetimize futbola nasıl başladın?
Her çocuk gibi bende futbola oturduğum mahallede top oynayarak başladım. Kardeşim ve ben sokakta top oynayarak büyüdük. Sonra Almanya’da TeBe Berlin’in alt yapısında oynamaya başladım.
Genelde aileler çocuklarının futbol oynamasına karşı çıkarlar, ailenin futbol oynamana tepkisi ne oldu?
Ailem her zaman en büyük destekçimdi. Futbola ilk başladığım zaman da, şimdi de destek oluyorlar bana.
Hangi takımlarda oynadın?
TeBe Berlin, Optik Rathenov, Hansa Rostock, Ankaragücü ve Tavşanlı Linyit.
Süper Lig’de desteklediğin bir takım var mı?
Tutuğum bir takım yok. Trabzonluyum ve Trabzonspor maçlarını takip ediyorum.
Futbolun senin hayatındaki yeri?
Futbol oynamak benim hayatımı değiştirdi. Bu yüzden futbol benim hayatımın merkezinde. Her şeyden önce futbol gelir.
Futbol oynadığın süre içinde unutamadığın bir anın var mı?
Almanya’da altyapıda oynadığım yıllarda kardeşimle rakip takımlardaydık. Annem ve babam tribündeydi. Benim için gerçekten unutulmaz bir maçtı. Ben 3, kardeşim Sefa 2 gol attı. Hatta o yıl gol kralı oldum ve Hansa Roctock’a transfer oldum.
İdol olarak kimi görüyorsun?
Didier Drogba ve Zlatan İbrahimoviç. Oyun stillerini çok beğeniyorum ve kendime yakın görüyorum.
Unutamadığın bir golün var mı?
Hansa Rosctock ta, Bayern Leverkusen’e karşı oynuyorduk 2-1 gerideydik ve 87.dk da bir röveşata golüyle takımıma bir puan kazandırmıştım. O golümü unutamam. Bu sezonda Boluspor’a attığım frikik golüm güzeldi.
En çok etkilendiğin maç hangisiydi?
Ankaragücü’nde oynarken Galatasaray’la oynadığımız maçtan çok etkilenmiştim. Statta harika bir atmosfer vardı.
Bugüne kadar çalıştığın en iyi teknik adam hangisiydi?
Önce Hasan Keskin -alt yapıda beni yetiştirdiği için- sonra Arif Peçenek, bendeki yeri çok ayrıdır. Ankaragücü’nde oynadığımdan beri hep arkamda durdu ve Tavşanlı Linyite gelmemdeki payı çok büyüktür. Mekanı cennet olsun.
Birlikte oynadığın en yetenekli futbolcu kimdi?
Ceyhun Eriş ve Darius Vassel
Türk hakemleri hakkında ne düşünüyorsun?
Oyunu çok soğutuyorlar en ufak faulde düdük çalıyorlar. Daha anlayışlı olabilirler çünkü maç esnasında bazen davranışlarımızı kontrol edemeyebiliyoruz. Çoğu zaman verdikleri kararlarla bir takımın kaderini bile değiştirebiliyorlar.
Ligdeki çekişmeyi nasıl değerlendiriyorsun?
Ligin üstü de altı da çok tehlikeli bizim oynadığımız bir maç birden fazla takımı etkileyebiliyor. Bir maç kazanıp dört basamak üste çıkabiliyorken, bir maç kaybedip düşme potasına girebiliyorsunuz. Puanlar birbirine çok yakın. Takım olarak her maça iyi hazırlanıyoruz, herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor.
Peki bize Alman-Türk futbolu kıyaslaması yapabilir misin?
Bana göre Türk futbolu Alman futbolundan çok daha sert, fazla mücadele ve hırs gerektiriyor. Alman futbolu böyle değil, teknik ve disiplin gerektiriyor Türk futboluna kıyasla daha taktiksel. Almanya’da oynadığım zamanlarda idmanlar çok ağırdı, sert ve yorucuydu, Burada böyle değil.
Bana göre Türk futbolu Alman futbolundan çok daha sert, fazla mücadele ve hırs gerektiriyor. Alman futbolu böyle değil, teknik ve disiplin gerektiriyor Türk futboluna kıyasla daha taktiksel. Almanya’da oynadığım zamanlarda idmanlar çok ağırdı, sert ve yorucuydu, Burada böyle değil.
Senin futbolda artıların ve eksilerin neler?
Sol ayağım çok iyi, duran toplarım da öyle. Fiziğimi ve zekamı doğru kullandığıma inanıyorum. Boyumun avantajı olarak kafa toplarım da etkili. Sanırım sağ ayağımı biraz daha çalıştırmalıyım ve şuan olduğumdan daha hızlı olmalıyım.
Biraz da özel hayatındaki Murat’ı konuşalım,
Hayatında olmazsa olmaz dediğin şeyler var mı?
En başta ailem ve futbol tabi ki. Ama ilerde buna eşim ve çocuklarım eklenecek. İyi bir baba olacağımı düşünüyorum.
Hiç yanından ayırmadığın özel bir eşyan var mı?
Cep telefonum
Boş vakitlerinde neler yaparsın?
Boş vakitlerimde de futbol var benim hayatımda. Maç izlerim ya da tesiste arkadaşlarımla Playstation oynarım.
Kendini birkaç kelimeyle anlatabilir misin?
Güler yüzlü, yardım sever, sıcakkanlı.
Lakabın var mı?
‘’Murito’’ diyorlar bana.
Futboldan kazandığın ilk parayla ne aldığını hatırlıyor musun?
Evet hatırlıyorum. Alt yapıda oynuyorduk kardeşimle birlikte anneme bir saat almıştık.
Futbolcu olmasaydın ne olurdun?
Bunu çok düşündüm evet, Doktor olurdum.
Maçlara çıkmadan önce herhangi bir uğurun var mı?
Dedemin yazdığı bir dua var. O duayı maçlarda bileğime sararım.
Saha içinde ve dışında en iyi anlaştığın arkadaşların kimler?
Takımdaki arkadaşlık çok iyi, herkesle iyi anlaşıyorum. Saha içinde Mehmet Besler ve Mesut Saray ile iyi anlaşıyoruz. Saha dışında da en çok oda arkadaşım Volkan Dikmenle zaman geçiriyorum.
Biraz da Sefa Yılmaz-Murat Yılmaz ikilisini anlatır mısın bize? İkinizde futbolcusunuz birbirinizi eleştirir misiniz?
Aslında birbirimizi çok eleştirmeyiz çünkü aynı mevkilerde oynamıyoruz, evet kardeşiz fakat farklı yapıda futbolcularız o kanat oyuncusu, ben forvetim. O sağ ayak, ben solağım. Ama şunu söyleyebilirim ki, Sefa çok yetenekli bir futbolcu, süratli ve teknik özelliklere sahip, Türkiye’ye de kendini kanıtladığına inanıyorum. Çok iyi yerlere geleceğine eminim. Kardeşimle gerçekten gurur duyuyorum.
Röportajımızın sonuna geldik, buradan Tavşanlı Linyit taraftarlarına söylemek istediğin bir şeyler var mı?
Bizi desteklemeyi bırakmasınlar. Taraftarın inancı olmadan başarı sağlamamız mümkün değil. Onların desteğiyle güzel bir çıkış yakaladık. Tek istediğim; kazansak da kaybetsek de yanımızda olmaları. Futbolun içinde galibiyet de var yenilgi de. Endişelerini anlıyorum ama elimden gelenin en iyisini yapacağım. Attığım ve atacağım bütün golleri Tavşanlı Linyit taraftarına armağan ediyorum. Onları çok seviyorum.
RÖPORTAJ: Pelin KOÇ
http://www.ligbir.com