30 Temmuz 2011 Cumartesi

Linyitspor Taşları Otutturma Çabasında | Nihat Mermer

Bank Asya 1. Lig takımlarından; geçen sezonun flaş ekibi TKİ Tavşanlı Linyitspor, yeniden yapılanmak üzere başladığı 2011-2012 sezonunda, taşları yerine oturtabilmek için çalışıyor.
Bank Asya 1. Lig takımlarından; geçen sezonun flaş ekibi TKİ Tavşanlı Linyitspor, yeniden yapılanmak üzere başladığı 2011-2012 sezonunda, taşları yerine oturtabilmek için çalışıyor.

2007-2008 futbol sezonunda, 3. Lig macerasıyla yeniden profesyonel lige adım atan ve 3. Lig'de geçirilen iki sezonun ardından tarihinde ilk kez çıktığı 2. Lig'e sil baştan oluşturduğu takımla başlayan TKİ Tavşanlı Linyitspor, efsane kadronun başına sezon ortasında yapılan kan değişikliği ile Mustafa Reşit Akçay'ı getirmişti ve 2. Lig'deki dengeleri alt üst ederek, bir kere daha tarih yazıp Bank Asya 1. Lig'e çıkmıştı.

2. Lig kadrosununun iskeletini bozmadan yoluna devam eden kırmızı siyahlı Kütahya temsilcinin yönetimi, akılcı transferlerle takviye yaptığı takımı Süper Lig'in kapısına dayamayı başarmıştı.

2010-2011 sezonunun başında 'en zayıf halka' olarak görülen ekip, aldığı sonuçlarla Türkiye'de haftalarca konuşuldu. Türk spor camiasının gözünü diktiği takımın göz dolduran futbolcularına kancayı takan rakipler, 2011-2012 sezonuna başlarken, Linyitsporlu futbolcuları kapış kapış aldı.

Mehmet Akyüz Beşiktaş'a, Paralar Kasaya

2010-2011 sezonunun en olumlu iki tranferinden biri olan Mehmet Akyüz, attığı goller ve gösterdiği performansla Galatasaray ve Beşiktaş'ın takibindeydi. Son sözü söyleyen siyah beyazlılar, kadrosuna kattığı futbolcu için ödediği bonservis bedeli, Linyitspor'un kasasını doldurdu.

Bir Kere Daha Sil Baştan

2010-2011 sezonundaki takımın iskelet kadorusunun neredeyse tamamı başka takımlara giderken, boş durmayan yönetim de gerek yurt dışında gerekse yurt içinde futbolcu arayışına girdi. Yeni oluşum süreci ile teknik kadrosunu da yenileyen kırmızı siyahlılar, rekabeti sevecek ve başarıya aç futbolcuların peşine düştü.

İmparator Coşkun Demirbakan

İlk iş olarak 'İmparator' lakaplı, kariyerinde bir çok başarıya imza atmış Coşkun Demirbakan ile anşalan yönetim, parasal dengeleri bozmamak adına hareket ederek, tavan ve taban ücretlerinde uçuruma mahal vermemek için en önemli oyuncularından bile vazgeçti. Teknik kadro ile kafa kafaya vererek yine en akılcı ve en ekonomik transferlerin hesabını yapan yönetim, 2. Lig'e başlarken oluşturduğu efsane kadronun benzerini toplamak adına çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor.

Bu Kez Savunan Değil Saldıran Olacak

2 Lig'in en çok gol atan takımlarından olan ve rakiplerinin korkulu rüyası haline gelen Linyitspor, Bank Asya 1. Lig'deyse daha çok savunma futboluyla ön plana çıktı. 'Yenemiyorsan, yenilme' mantığıyla maçlarını oynayan ekip, 2011-2012 sezonu için daha saldırgan ama yine savunma güvenliğini elden bırakmayan bir takım hüviyeti oluşturmanın planlarını yapıyor.

Souhali Toure Fırtına Gibi

Geçen sezon, gol atma becerisi kadar, sürati ile de dikkati çeken Mehmet Akyüz'ü Beşiktaş'a veren Linyitspor, onun boşluğunu dolduracak oyuncuyu, Fildişi Sahilleri'nden buldu. Kanat organizasyonlarında etkili olan ve gerek topla gerekse topsuz olarak son derece süratli olan Souhali Toure'yi kadrosuna katan kırmızı siyahlı ekip, siyahi oyuncusunun yeteneği sayesinde çok can yakacağa benziyor. Topla bütünleşen ve savunma oyuncularını alt etme konusunda hayli iyi gözüken Souhali Toure'yi Türk futboluna kazandırmayı amaçlayan Linyitspor, bir kere daha yeni yıldızlar doğurmayı kendisine görev edinmiş vaziyette.

İki Tanıdık İsim Kampın En İyisi

Kadrosuna yepyeni isimler katan Linyitspor, 2011-2012 sezonu hazırlıkları için bu sene Bolu'yu seçti. 15-29 Temmuz 2011 tarihleri arasında yapılan kampta oldukça disiplinli davranan ve futbolculara göz dağı veren Demirbakan'ın dediklerini harfi harfine yerine getirmeye çalışan oyunculardan iki isim var ki çalışkanlıkları ve tuttukları formla kampın gözbebeği haline geldiler.

'Yaşlı Kurt' Abdi Aktaş ve savunma oyuncusu Hasan Yaşar, gösterdikleri performansla alkış alırken, yeni kurulan kadronun henüz uyum sürecini atlatamadığı dikkatlerden kaçmadı.

Ligler Ertelendi 2. Kez Bolu Yolu Gözüktü

Türk Futbolu'nu yangın yerine çeviren şike iddialarının henüz sonuca bağlanamamasından ötürü başlangıç tarihi 10 Eylül 2011 tarihine ertelenen Bank Asya 1. Lig'in gecikmesi, Linyitspor açısından hem iyi hem de kötü oldu. Uyu sürecini aşamayan ve takım ruhu için taşların oturmasına çabalayan yeni kadronun birbirini daha iyi tanımasına imkan sağlayacak gecikme, yönetimiyse sıkıntıya soktu. Tüm sezonun performansını belirleyecek yükleme çalışmalarının ardından başlaması gereken lig, şike skandalı yüzünden ertelenince, mevcut formun korunması ve daha fazla yükleme yapılması için bir kere daha kampa girmek zorunda kalan kırmızı siyahlılar, ilk kampın ardından gireceği 1 haftalık tatil sonrasında bir kere daha Bolu yolarına düşecek ve ikinci kez kampa girecek.

Nihat MERMER

27 Temmuz 2011 Çarşamba

Eran: "Erteleme olumsuz olacaktır"

TKİ Tavşanlı Linyitspor'un genel kaptanı Murat Eran, ligin başlangıç tarihini 6 Ağustos'tan 10 Eylül'e ertelemesine ilişkin açıklamalarda bulundu..


Eran, yaptığı açıklamada, erteleme kararının, kulüpler ve futbolcular için olumsuz sonuçlar doğurabileceğini ileri sürdü.
Kamp ve hazırlık sürecinin sil baştanyeniden başlayacağını dile getiren Eran, şöyle konuştu:
”Erteleme, maddi açıdan yeniden kamplar düzenlenmesi gerektiği, manevi açıdan ise futbolcuların motivasyonunu azaltacağı için olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilir. Şu ana kadar yapılan çalışmaların hepsi bir anda sıfıra indi. Yapılan kamplar hiç işe yaramayacak. Tekrardan kamp süresi gerekecek ve her şey yeniden başlayacak. Futbolcular, kamplarda belli bir seviyeye geldi. İki hafta içerisinde başlaması planlanan liglere hazır durumdalar. Ancak erteleme kararıyla hazırlık kampları sil baştan yeniden yapılacak. Yeniden futbolcuların motivasyonu sağlanacak. Hocası yeni olan, futbolcularının çoğu değişen takımlar için erteleme bir yerde iyi de oldu ama maddi bakımdan iyi değil.”
Eran, 29 Temmuz-7 Ağustos tarihleri arasında futbolculara izin vereceklerini, 7 Ağustos’tan sonra tekrar Bolu’da 10 gün kampa gireceklerini ifade etti.
Kampın ardından Bursaspor, Eskişehirspor ve Gençlerbirliği’nin de yer alacağı turnuvaya katılmayı planladıklarına işaret eden Eran, ”Eksik mevkilerimize 5 transfer daha yapmayı düşünüyoruz. Bolu’daki kampta sakatlanan kalecimiz Fevzi Tuncay, omzundan ameliyat oldu. 1,5 sonra takıma katılıp lige yetişeceğini umuyoruz” diye konuştu.
Eran, şu anda 28 olan takım kadrosunu lig başlamadan 23′e düşüreceklerini sözlerine ekledi.

23 Temmuz 2011 Cumartesi

Linyitspor'da Bolu mesaisi sürüyor..

Bank Asya 1. Lig takımlarından TKİ Tavşanlı Linyitspor'un teknik direktörü Coşkun Demirbakan yaptığı açıklamada, Bolu'da sürdürdükleri kamp kapsamında eski ve yeni oyuncuların kaynaşmasını sağlayarak, takım olma ruhunu yakalamaya çalıştıklarını bildirdi..


Şimdiye kadar kampta oynadıkların hazırlık karşılaşmalarında, Bank Asya 1. Lig ekiplerinden Kayseri Erciyesspor'u 1-0 mağlup edip Elazığspor ile 1-1 berabere kaldıklarını, Spor Toto Süper Lig'e yükselen Samsunspor'a 3-1 yenildiklerini hatırlatan Demirbakan, bu maçlarda rakipleriyle başa baş mücadele ettiklerini anımsattı.

Demirbakan, 13 futbolcunun takımdan ayrıldığını, yerlerine 12 transfer yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu:
''Yavaş yavaş takımı şekillendirmeye başladık. Kondisyon çalışmaları yapıyoruz. Henüz taktik antrenmanlara geçmedik. Takımımızın ana taşlarını yerleştirdikten sonra ona da geçeceğiz. Kolej takımı oluşturmaya çalışıyoruz. Sezon başladığında ciddi maçlar olduğu zaman, baskılara karşı direnç ve futbolcuların kalitesi ortaya çıkacaktır. Şu anda hazırlık maçlarında oluşan hiçbir durum, sağlıklı bir görüntü vermez. Futbolda defans ile hücum iç içedir. İkisi de aynı anda vardır. Yani top rakipteyken 'defans', top sendeyken 'hücum' diye bir şey yoktur. Futbolda üç hal vardır; biri topun rakipte, diğeri kendinizde, öteki de ortada olmasıdır. Biz her enstantanede hem hücumu hem defansı düşüneceğiz. Kalemize frikik atılırken, köşe vuruşu yapılırken bile hücumu aklımızdan çıkarmayacağız. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, (Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır) diye bir sözü var. Biz bu sezon bunu uygulayacağız.''

-TAKIMDAN AYRILANLAR VE YENİ TRANSFERLER-
Kırmızı-siyahlı kulübün Genel Kaptanı Murat Eran ise takımdan ayrılan ve gelen oyuncu sayısının çokluğunun, yeni oluşum sürecinde rekabeti artırdığını ifade etti.

Kaleciler Oğuz Dağlaroğlu, İbrahim Genç ve İsmail Çiçek ile Mehmet Akyüz, Tanju Yavuz, Cemil Adıcan, Davut Babur, Onur Bektaş, Hasan Ali Durtuluk, Ercan Güneri, Taner Arı, Milan Ristovski, Debola Daniel Ogunseye ile yollarını ayırdıklarını anımsatan Eran, 12 futbolcuyu kadroya dahil ettiklerini bildirdi.

Yeni transferlerin, kaleciler Giresunspor'dan Fevzi Tuncay, Gençlerbirliği'nden Ulaş Güler ile Manisaspor'dan Şener Aşkaroğlu, Gençlerbirliği'nden Emre Balak, Adana Demirspor'dan Serkan Özsoy, Çanakkale Dardanelspor'dan Mesut Saray, Göztepe'den Ferhat Çulcuoğlu, MKE Kırıkkalespor'dan Metehan Andaç Özlü, Denizlispor'dan Vahdet Kılkışlılar, Konya Torku Şekerspor'dan Rıdvan Sağlam, Fildişi Sahili asıllı Fransız oyuncu Souhali Toure ve Hırvat Oliver Tole olduğu bilgisini veren Eran, bir yabancı ve iki yerli futbolcu daha alıp transferi kapatacaklarını söyledi.

Eran, geçen sezon savunmayı akıllıca yapıp zirve mücadelesinde önemli bir yer edindiklerini dile getirerek, şunları kaydetti:
''Akıllı savunmayla gelen başarı Türkiye'de ses getirdi ve bütün futbolcularımız kapışıldı. Savunma yapmak da bir sanat. Ancak bu sezon hocamız takımı öne çıkarak oynatmayı planlıyor. Bu anlayış da beraberinde göze hoş gelen futbolu getirecektir. Bunu yapabilmek için çabuk oyunculara ihtiyacımız var. Geçen sezon geriye yaslanıyorduk ve pozisyon vermiyorduk. Şimdi çabuk oyuncularla kurulu bir savunma hattı düşünüyoruz. Arkasına top düşse bile yakalayabilecek, ön bölgelerde oynayabilecek hızlı oyunculardan kurulu bir takım oluşturmaya çalışıyoruz. Yeni bir takım olduğumuz için bazı sıkıntılar yaşayabiliriz. 3-4 maç sıkıntı olabilir ama ondan sonra takımımız toparlanır diye düşünüyorum.'' Eran, geçen sezon iç saha maçlarını Tavşanlı'da değil, 50 kilometre uzaklıktaki Kütahya il merkezinde yaptıklarını hatırlatarak, bu sezon müsabakaları Tavşanlı'da oynayacak olmalarının büyük avantaj sağlayacağını sözlerine ekledi. 

21 Temmuz 2011 Perşembe

Tavşanlı Ada Stadı (Fotoğraflar)


Linyitspor'umuz bu sezon iç saha maçlarını kendi stadında Tavşanlı Ada Stadında oynayacak !









18 Temmuz 2011 Pazartesi

Lisanlı Ürün Satışı Başlıyor…


Tavşanlı’da esnaf Tansel Bacaksız ile bir reklam ajansı, Linyitspor’un ürünlerinin resmi olarak satışı için anlaşma imzaladı. Daha önce bu tür uygulama bulunmazken, yeni sezonda Linyitspor’un ürünleri artık resmi olarak satılacak. Reklam Ajansı yetkilisi Ramazan Kahraman ile Tansel Bacaksız sözleşmeye imza attı.
Reklam Ajansı yetkilisi Ramazan Kahraman TKİ Tavşanlı Linyitspor ile 2 yıllık bir anlaşma imzaladıklarını söyledi. Anlaşmanın;takımın giyeceği formayı, stada bulunan reklamları, TKİ Tavşanlı Linyitspor amblemli ürünlerini kapsadığını belirten Kahraman reklam çalışmalarının devam ettiğini ifade etti.
Kahraman, TKİ Tavşanlı Linyitspor amblemi bulunan tüm ürünleri alma satma, yaptırma hakkında sahip olduklarını bu yetkiyi esnaf Tansel Bacaksız’a devrettiklerini bildirdi.
Tansel Bacaksız, daha önceden de TKİ Tavşanlı Linyitspor amblemli ürünleri sattıklarını ancak sözleşmeden sonra kurumsal bir yapıya sahip olduğunu söyledi.

11 Temmuz 2011 Pazartesi

"Elimizden geleni yapıyoruz"

Bank Asya 1. Lig takımlarından TKİ Tavşanlı Linyitspor'un teknik direktörü Coşkun Demirbakan, ''Tavşanlı futbolseverlerine iyi bir takım izletmek için elimizden gelen bütün çalışmaları yapıyoruz'' dedi..


Demirbakan, yaptığı açıklamada, hazırlıklarının ilk bölümünü Kütahya'nın Tavşanlı ilçesine bağlı Tunçbilek beldesindeki kulüp tesislerinde sürdürdüklerini bildirdi.

Kaleciler Oğuz Dağlaroğlu ve İbrahim Genç'in yanı sıra Tanju Yavuz, Mehmet Akyüz, Onur Bektaş, Cemil Adıcan, Davut Babur, Taner Arı, Hasan Ali Durtuluk, Milan Ristovski ile yollarını ayırdıklarını belirten Demirbakan, kaleciler Giresunspor'dan Fevzi Tuncay ve Gençlerbirliği'nden Ulaş Güler dışında Manisaspor'dan Şener Aşkaroğlu, Konya Torku Şekerspor'dan Rıdvan Sağlam, Göztepe'den Ferhat Çulcuoğlu, MKE Kırıkkalespor'dan Metehan Andaç Özlü, Çanakkale Dardanelspor'dan Mesut Saray'ı transfer ettiklerini söyledi.

Transfer çalışmalarının sürdüğünü ifade eden Demirbakan, denemeye aldıkları futbolcuları A2 takımına dahil edip as takıma karşı oynattıklarını anlattı.

Demirbakan, başka kulüplerin altyapılarında yetişen oyuncuları transfer etmenin değil, cesaretli olup kendi takımının altyapısından gelenleri oynatmanın önemli olduğuna işaret ederek, ''Analizleri sevmiyorum. Avantaj ve dezavantaj kavramları benim için geçerli değil. Futbolda sadece o an vardır. Rakibin bir hafta önceki oyunuyla önümüzdeki hafta oyunu aynı değildir. Türkiye'de para önemli olduğu için çok iyi beklediğiniz takımlar kötü çıkabiliyor veya 'çok kötü' dediğiniz takım çok iyi çıkabiliyor'' diye konuştu.

Demirbakan, Kütahya futbolseverlerine iyi bir takım izletmek için ellerinden gelen bütün çalışmaları yaptıklarını dile getirerek, bunun için transfer döneminde ince eleyip sık dokuduklarını kaydetti.

Takımın geçen sezon iç saha maçlarını Kütahya'da yaptığını, ancak bu sezon Tavşanlı'da oynayacaklarını ve bundan mutlu olduğunu bildiren Demirbakan, ''15 Temmuz'da Bolu'da başlayacak kampa kadar burada sıkı bir şekilde hazırlanacağız. Kalecilerimiz Fevzi ve Ulaş, takımımıza uyum sağladı. Önümüzdeki sezon önemli katkılar sağlayacaklarını düşünüyorum. Üç yabancı transfer hakkımız var. Bu konuda çok hassas davranıyoruz. Üçü siyahi 4 yabancıyı deniyoruz'' ifadelerini kullandı.

Demirbakan, 29 Temmuz'da sona erecek Bolu kampında 5 takımla hazırlık karşılaşmaları oynayacaklarını sözlerine ekledi.

8 Temmuz 2011 Cuma

"Formayı Kapmak İçin Çok Çalışacağım"

Mehmet Akyüz, takımda kendisine yer bulabilmek için çok çalışacağını söyledi. 


Mehmet Akyüz, Avusturya kampında antrenman sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Beşiktaş’ta uzun süre forma  giymek istediğini dile getiren Akyüz, “Takımda çok kaliteli oyuncular var, formayı kapmak çok zor ama takımda kendime yer bulabilmek için çok çalışacağım” dedi.

Herkesin elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını belirten oyuncumuz, “Çok yoğun bir çalışma programımız var, bütün oyuncular çok istekli. Beşiktaş’ı güzel günler bekliyor” diye konuştu. 
Taraftarlarımızın sadece Türkiye’nin değil dünyanın sayılı taraftar topluluğundan biri olduğunu anlatan Akyüz, taraftarlarıızın karşısına çıkmayı heyecanla beklediğini belirtti. 

Mehmet Akyüz, ilerde A Milli takım forması giymek istediğini ancak önce Beşiktaş’ta formayı kapmayı hedeflediğini dile getirdi.

3 Temmuz 2011 Pazar

Ve Stadımıza Dönüyoruz !

Futbol federasyonu bölge temsilcisi Rıza Tosunay ve TKİ Tavşanlı Linyitspor kulübü yönetimi ile birlikte Tavşanlı Ada stadında incelemelerde bulunuldu.


İncelemeler sonucu TKİ Tavşanlı Linyitspor Genel Kaptanı Murat Eran şu açıklamalarda bulundu;”Futbol Federasyonu temsilcisi ile sahada yapılan incelemeler sonucu bu yıl sezonun başlamasından itibaren Ada stadında karşılaşmalarımızın gerçekleşeceği anlaşıldı.Ada stadı bu ligde oynamaya müsait durumda,sadece 3 eksiğimiz olduğu anlaşıldı bu da kısa süre içerisinde tamamlanabilecek.Sahamız zaten ekipmanları ve tribünleri ile yeterli konumda.7 Ağustos 2011 Bank Asya 1.Lig sezon açılışımızı da Tavşanlı Ada Stadında gerçekleştireceğiz.” dedi.
Genel Kaptan Eran,Linyitspor transferleri hakkında da şunları söyledi:
“Geçtiğimiz yıldan giden futbolcularımız oldu.Futbolcu kulübün üzerine çıkamaz.Gelen futbolcu da olur giden de olur,ama her şey Linyitspor kulübü için yapılır.Bu yıl en iyi takımı oluşturmak gayretindeyiz.Önümüzdeki günler güzel sürprizler olacak,kaldı ki transferler 15 Eylül 2011 tarihine kadar yapılabilecek.Görüştüğümüz birçok futbolcu var.Takımında kulübünde neye ihtiyacı olduğunu biliyoruz.” dedi.Eran ayrıca önümüzdeki süreçteki programları da açıkladı.
1 Temmuz 2011 tarihinde Tunçbilek’te Linyitspor yeni tesislerinde toplanacak olan takım 15 Temmuz 2011 tarihinde Bolu’da kampa girecek.Bolu kampı 29 Temmuz 2011 tarihine kadar devam edecek ve burada hazırlık maçları sürdürülecek.31 Ağustos 2011 tarihinde Tavşanlı’ya dönülecek ve 7 Ağustos 2011 tarihinde Tavşanlı Ada stadında sezon açılışı gerçekleştirilecek.Bank Asya 1.Lig’de yeni sezon 14 Ağustos 2011′de başlayacak.Ligin ilk devresi 18 Aralık’ta oynanacak 17.hafta karşılaşmaları ile bitecek.İkinci devresi 22 Ocak’ta başlayacak Bank Asya 1.Lig’de 2011-2012 sezonu,13 Mayıs 2012′de oynanacak maçlarla sona erecek.
Bu yıl TKİ Tavşanlı Linyitspor’da kombine bilet satışları da gerçekleştirilecek.

2 Temmuz 2011 Cumartesi

Gömlek Almıyoruz !


Tavşanlı Linyitspor, 2011-2012 sezonu hazırlıklarına, yeni teknik direktör Coşkun Demirbakan gözetiminde yapılan ilk antrenmanla başladı.

Demirbakan, Kütahya'nın Tavşanlı ilçesine bağlı Tunçbilek beldesindeki kulüp tesislerinde yeni transferlerin katılımıyla gerçekleştirilen antrenman sonrası AA muhabirine yaptığı açıklamada, takımın geçen sezon elde ettiği başarıyı sürdürmeyi hedeflediklerini söyledi.

Sezon başlamadan iddialı konuşmanın doğru olmadığını belirten Demirbakan, transferlerde sabırlı ve temkinli davrandıklarını, almayı düşündükleri futbolcuları iyice araştırdıklarını belirtti.

Taraftarların zevk alacağı, izlerken gurur duyacağı bir takım oluşturma çabası içinde olduklarını ifade eden Demirbakan, şöyle konuştu:

''Gömlek almıyoruz, futbolcu alıyoruz. Bizi her gün 100 menajer arıyor. Hepsinden bir futbolcu alsak burası futbolcu yığınına dönerdi. 4 sezonda 4 kademe atlama başarısı göstermiş, kendisini ispatlamış bir yönetim var. Yönetim 4 yılda amatörden Bank Asya 1. Lig'e takımı çıkarmışsa, transferi doğru yaptıkları anlamına gelir. Hatta kaleci Oğuz Dağlaroğlu son maçlarda oynayabilseydi, bu takım Spor Toto Süper Lig'e bile çıkabilirdi.

Manisaspor'dan Şener Aşkaroğlu, Giresunspor'dan Fevzi Tuncay, Gençlerbirliği'nden Ulaş Güler, Konya Torku Şekerspor'dan Rıdvan Sağlam, Kırıkkalespor'dan Metehan Andaç Özlü'yü transfer ettik. Transfer için denediğimiz 5-6 futbolcu var. Şu anda isimlerini zikretmiyoruz. Kimi zikrederseniz, karşı takımdakiler hemen devreye giriyor. Bir stoperle görüştük. Bizimle anlaştı, ancak sonra başka bir takıma gitti. Bunun için fazla dillendirmeden arayışlarımızı sürdürüyoruz.''

Demirbakan, 13 Temmuz'a kadar Tavşanlı'da hazırlıklarını sürdüreceklerini ve 15-29 Temmuz tarihlerinde Bolu'da kampa girerek burada 5 hazırlık maçı yapacaklarını sözlerine ekledi.

Genel Kaptan Murat Eran ise sezon hazırlıklarına yeni bir heyecanla başladıklarını dile getirerek, ''15 Eylül'e kadar transfer yapabileceğiz. Transfer iki ucu keskin bıçak gibidir. İnce eleyip sık dokuyacağız ve dikkatli olacağız. Takımımıza yararlı olacağına inandığımız futbolcuları alacağız'' dedi.

Eran, anlaşmaya vardıkları Göztepe'den Ferhat Çulcuoğlu ile gelecek hafta sözleşme imzalayacaklarını kaydetti.

Biletler elektronik oluyor..

Spor Toto Süper Lig ve Bank Asya 1. Lig’de önümüzdeki sezondan itibaren ’elektronik bilet’ sistemine geçiliyor.Yeni sezonla birlikte geçilecek elektronik bilet sistemiyle, bedelsiz bilet verilmesi imkansız hale gelecek.

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Hukuktan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Egemenoğlu, "Kulüpler Yasası’nı çıkarmalıyız. Bu yasa çıkmazsa, sistem su alır. Yeni sezonla birlikte geçilecek elektronik biletsistemiyle, bedelsiz bilet verilmesi imkansız hale gelecek" dedi.

Egemenoğlu, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, Türk futbolunun 4 yasaya ihtiyacı olduğunu belirterek, "Bunlardan TFF Kuruluş ve Görevleri Yasası, Şiddet Yasası ve Kulüp Lisans Sistemi çıktı. Burada tek bir eksik kaldı, o da Kulüpler Yasası. Bu yasa çıkmazsa, sistem su alır" diye konuştu.

Başkan ve yöneticilerin açıklamaları ve sorumluluklarıyla ilgili konuların Kulüpler Yasası içinde tanımlanacağının altını çizen Egemenoğlu, şunları söyledi:

"Verilen cezalarda başkanlar protokol tribününde oturamıyor, yan tarafta oturuyordu. Artık o dönem bitti, stada giriş yasaklanıyor. Verilen ceza miktarlarıyla ilgili tek sözü istatistikler söyler. Son 3 yıl içinde federasyon disiplin kurullarının tahkimden de geçen ceza miktarlarını alıp, tabloyu yan yana koyarsanız, artık TFF’de bu kararları hukukçuların verdiğini görebilirsiniz. Bu yasadaki suçlar, herkese suç. Başkana da, yöneticiye de suç. Yani Türkiye’de yaşayan herhangi biri bunu yaparsa, suç... Burada ’seyirden men’ cezası var. Bir de demeçleriyle ilgili madde var. Onlarla ilgili çok net bir kavram tanımlaması bulunuyor. Yasa, ’seyirden men’ cezası olduğu dönemde, diğer konularda yöneticilik yapamayacağı gibi şeyleri kapsıyor. Bunlarla beraber sorunların sahalarımızdan yavaş yavaş gideceğine inanıyorum ama unutulmamalı ki bu süreç daha çok yeni. 1985 yılında İngiltere başlamış, 9 yasa değiştirmiş. Daha bizim yasamız 40 günlük değil, bunu hep beraber kuracağız. Bu yasaya ihtiyacımız vardı. Federasyon olarak ne kadar uzun süredir mücadele ettiğimizi herkes biliyor. Şimdi kanunumuz var ama bu da yetmez. Bunu insanlara anlatıp uygulanır hale getireceğiz. Statlarda sorun olan bin kişiyi kovacağız ki, maç izlemeye gelen 7 milyon insan rahat rahat maç izlesin."

ELEKTRONİK BİLET VE KAMERA SİSTEMİ

Yunus Egemenoğlu, yeni sezonla birlikte geçilecek elektronik bilet sisteminin bilgilerinin hem Federasyon’da, hem Maliye Bakanlığı’nda, hem de Emniyet Genel Müdürlüğü’nde olacağını vurgulayarak, bedelsiz bilet verilmesinin imkansız hale geleceğini söyledi.

Merkezi sistemde elektronik bilet alan kişilerin bilgilerinin kayıt altına alınacağını söyleyen Egemenoğlu, "Sistemde, bilet kime satıldı, vatandaşlık numarası ne, stada kaç polis girdi, protokole kim girdi, hepsi bilinecek. Statları bir ülke olarak düşünün, bu kartlar da oraya giriş için pasaport gibi olacak" dedi.

Kart maliyetinin de düşünüldüğü gibi büyük bir miktar tutmayacağını belirten Egemenoğlu, şöyle devam etti:

"Maçlara giren kaç seyirci olduğunu kulüpler de, maliye de, biz de bilemiyoruz. Bu sistemle beraber bunu da çözeceğiz. Hangi yaşta kaç insan geliyor, maça kaç dakika kala geliyor hepsini kontrol altına alacağız. Bu kart bir kez alınacak. Sezonda insanlar 17 kez bilet alacağına, bir kart alacak ve 5 sene geçerli olacak. Bu kartın da maliyeti 5 lirayı geçmeyecek. Elektronik bilet, Spor Toto Süper Lig ve Bank Asya 1. Lig için geçerli olacak. Dolayısıyla maliyet 36 statta olacak. Bu statlarda elektronik bilet, turnike ve kamera sistemleri bulunacak. Buradaki maliyetler, futbol ekonomisi içinde rakamlar değil. Bunu merkezi ihaleyle yaptığınız zaman, bu maliyet de vadelendirme imkanıyla birlikte düşecek. Bu sadece bir kart olmayacak. Buradan kulüplere de gelir sağlanacak. Buradaki yatırımı Avrupa’daki bir sürü banka yapmaya talip. Bunu neden diyorlar, bir artı değer olduğu için istiyorlar. Bir an önce bu uygulamanın başlamasını istiyorum. Aynı biletlerde olduğu gibi iki türlü satış yapılacak. Kulüpler stat gişelerinde satış yapabilecek. İkincisi de Biletix vasıtasıyla yapılan merkezi satış, federasyon üzerinden yapılacak. Şu andaki uygulamadan bir tek bu değişiyor. Bu kartın üzerinde hangi takımı tuttuğunuzu belirlediğiniz için, seyircinin rakip takım seyircileri arasına girmesini de önleyeceğiz. Kulüpler, biletlerin merkezi satışı için bir takım organizasyon şirketlerine vermiş olduğu giderden kurtuluyor. Kaçak seyirci bitiyor. İkinci el bilet satışı uygulamasına da geçilecek. Kart sahibi eğer maça gidemeyecekse, bir arkadaşına bu hakkını devredebiliyor. Ya da ’kulübüm kazansın’ diyorsa, kurulacak sitelerden bileti satışa çıkarabiliyor."



Linyitspor Efsane Oldu ! | Nihat Mermer

Nihat Mermer’in sorularını cevaplayan Çokuslu, yorgun ama mutlu biçimde cevaplar verdi. İşte, Mustafa Çokuslu’nun ağzından Linyitspor gerçekleri:

2009-2010/2010-2011 futbol sezonunda, Bank Asya 1. Lig ekibi TKİ Tavşanlı Linyitspor’un başkanlığını yürüten Mustafa Çokuslu, geçen iki yılın ardından, koltuğu Zafer Atalay’a devretti. 22 Haziran 2011’de yapılan kongrenin ardından, geçmişte iz bırakmış bir başkan olarak Nihat Mermer’in sorularını cevaplayan Çokuslu, yorgun ama mutlu biçimde cevaplar verdi. İşte, Mustafa Çokuslu’nun ağzından Linyitspor gerçekleri:


Nihat Mermer: Sizin başkanlığınızdan sonra, TKİ Tavşanlı Linyitspor, önemli ivmeler kazandı ve adınız kulüp tarihinde özel bir yerde duruyor. Sizinle birlikte geçen iki yıllık süreçte neler oldu?


Mustafa Çokuslu: Herşeyden evvel, benimle değil camia olarak bir başarı elde ettik. 2007 yılında kazanılan ivmenin verdiği rüzgarla bugünlere geldik. İki sezonluk 3. Lig macerasından sonra 2. Lig’in kapısını araladık. Misafir olduğumuz 2. Lig’in başlangıcında biraz sorunlar yaşadık ama sonraki süreçte grafiğimizi yükselttik. Play-off’un ardından, Bank Asya 1. Lig’e adımızı yazdırdık ve bu ligde de flaş takım olmayı başardık.


N.M.: Ben burada hemen araya girip, bir dönüm noktasından bahsetmek istiyorum. 2. Lig’de; 11. Haftada; deplasmanda oynanan Pendikspor maçı vardı. 1-0 kazamıştınız. O maçın gizemi neydi?


M.Ç.: 10. Hafta sonunda Erdoğan Yılmaz hocamızla yollarımızı ayırdıktan sonra, bir de hafta içinde meydana gelen Zeynel-Aydın kavgasının akabinde (Zeynel, topu düzgün ortalamadığı gerekçesiyle Aydın’a yumruk atmıştı ve olaydan sonra Zeynel’in sözleşmesi feshedilmişti.), mağdur olan futbolcumuzun mağduriyetini gidererek, kulübümüzün bu konudaki ciddiyetini ve otoritesini gösterdik. Oyuncularımız, bu olayla kendilerini yarı yolda bırakmayacağımızı anladılar. Bu motivasyonla, Pendik maçı için iyi bir yükleme yaptık lige dönüşü gerçekleştirdik. Müsabakanın sonrasında; Mustafa Reşit Akçay ile anlaştık ve bir buçuk sezon, kendisiyle çalıştık. Akçay, takımı hem 2. hem de 1. Lig’de üstüste iki kez play-off oynatarak kulübün adını ve kendi adını Türkiye çapında duyurdu. Kendisine, Linyitspor’a sağladığı katkılardan dolayı teşekkür ederim. Bunun yanında; teknik heyete, futbolcularından masörüne, malzemecisinden yöneticisine,taraftarımıza, maddi ve manevi destek sağlayan herkese teşekkür ederim.


N.M.: 2. Lig’de; adımızı yeni yeni duyurmaya başlasak da Linyitspor, küçümsenen bir takımdı. O dönemde siz neler hissediyordunuz?


M.Ç.: Kulüplerin, tarih içindeki başarıları çok önemlidir. Özellikle üst liglerde oynayan takımlar, ciddi derecede isim yapmışlardır. Bu hisle sahaya çıkan rakip takımlar, elbette bizi küçümsediler. Hemen bir örnek vermek gerekirse; Bank Asya’daki ilk maçımızı Altay ile oynadık ve Altay’ın isminden çekindik. Maçın başlangıcından 10-15 dakika sonra geçince anladık ki aramızda hiç bir fark yoktu. Yeni bir takım olduğumuzdan ve tanınmışlık oranımızın az olmasından dolayı, bilinmeyeni hafife alma psikoloji ile davranan takımlar, hüsrana uğradı. Zirve çıktığımızda herkes bizi anladı ama biz de ciddi boyutta yol almıştık. Ada Stadı, rakiplerin korku çemberi oldu. Geçen sezon da Dumlupınar Stadı, benzeri nitelikte anıldı. Tabii, korkulan takım olmanın da dezavantajlarını yaşamaya başladık. Herkes, sizi çözmeye ve puan kopartmaya çalışıyordu. Böyle olunca da yapmak istediklerinizi gerçekleştirmede bir hayli zorlanıyorsunuz.


N.M.: Sizin ilginç bir hikayeniz var. İlk kez oynadığınız 2. Lig’deyken başkan oldunuz, Rakipleriniz sizi küçümsedi. Ligin başında; takım bocaladı. Tam bazı şeyleri düzelttik derken bu kez benzeri bir senaryoyu Bank Asya’da yaşadınız. Rakipleriniz ve futbol otoriteleri, takımınız için, “ En zayıf halka”, “İlk düşen Linyitspor olur” gibi yorumlarda bulundular. Bank Asya’ya adapte olmak için neler yaptınız?


MUAMMA AYDINLANDI AMA RAKİPLER GEÇ KALDI


M.Ç.: Biz, o duruma “bilinmezlik” dedik. Linyitspor, Bank Asya 1. Lig için bir muamma, kapalı bir kutuydu. İlk haftalardaki kötü sonuçlar, bahsettiğiniz yorumları doğurdu. Muamma aydınlandığı anda da haftalar geçmişti ve biz gene çok önemli bir mesafe katetmiştik. Başarıyla gelen ilgi sonrasında, basında çok fazla yer almanın verdiği etki ile son haftalarda bazılarının ayakları yerden kesildi. Ayaklarımız yerden kesildiği noktada aldığımız sonuçlarla da ayaklarımız tekrar yere değdi.


N.M.: Yani, bir nevi aşırı özgüvenden mi kötü sonuçlar aldık?


M.Ç: Hayır. Bahsettiğim şey bu değil. Sıkça göz önünde olmak, rakiplerin bizi fazlaca araştırmasına ve bize bilenmesine sebep oldu. Ama özgüven konusunda da sorunlar yaşadık. Aşırı güvenin vermiş olduğu olumsuz etkiden söz etmemek de olamaz. Örneğin; deplasmanda oynadığımız bir Samsunspor maçı var ki rakibimiz son yılların en agresif futbolunu oynayarak bizi yendi. Maçın oynanacağı hafta, medyada çıkan haberler dolayısıyla Samsunspor, bizim karşımıza apayrı bir hüviyette çıktı.


BU SENE BEŞİKTAŞ BELKİ DE SENEYE BAŞKA BÜYÜK KULÜPLER


N.M.: Ligin flaş takımı olmanın yanı sıra flaş oyuncular da yetiştirdiniz. Bunun en büyük örneği de Mehmet Akyüz. Mehmet Akyüz’ü pazarlayarak da prestijinizi arttırdınız. Gelişmeler nasıl oldu?


M.Ç.: Sezon başındaki temaslarımızla transfer ettiğimiz Akyüz, hocanımızın da sistemini onun üzerine kurmasıyla kendini gösterdi. Tabiri caizse, tozlu gümüşü parlattık ve Türk futboluna kazandırdık. Akyüz’ün transferiyle, hem kulübümüz kazandı, hem futbolcunun kendisi kazandı, hem Beşiktaş kazandı hem de Türk Futbolu kazanmış oldu. Süper Lig’i baz alırsak, Linyitspor, ilk kez bu lige direkt oyuncu vermiş oldu ama kulübün geçmişine bakarsanız, seneler öncesinde oyuncumuz olan Yalçın Kıldıran’ı da o zamanlar 1. Lig olarak adlandırılan ligde oynayan Kocaelispor’a vermiştik. Bank Asya’nın çok yeni bir takımı olarak hele hele daha önce benzeri bir tecrübeyi yaşamamış bir takım olarak Süper Lig’e futbolcu vermek büyük başarıdır. Kimbilir, belki de Gençlerbirliği’nin meydana getirdiği ekolü, bir Anadolu takımı olarak biz de devam ettiririz.


KULÜBÜN MERKEZE ÇEKİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL


N.M.: Her ne kadar garip bir soru olsa da halkın kendi arasında konuştuğu, “Tesis yetersizliğinden ötürü Süper Lig’e çıkmak istemediler. Bütçe yetersizliğinden ötürü son haftalarda maçlara asılmadılar” gibi yorumların değerlendirmesini nasıl yapacaksınız? Gerçekten, bir kulübün tesis eksikliğinden veya bütçe yetersizliğinden dolayı bir üst ligi istememesi mümkün mü?


M.Ç.: Elbette mümkün değil. Bu tip yorumlar veya haberler, bizi üzüyor. Böylesine düşüncelerin mantıki boyutunu anlayamıyorum. Biz, 7. Haftadan sonra hep yükseldik.  Sezon içinde neredeyse hiç düşüş yaşamadık ama takımın düşüşe geçmesi son haftalara denk geldi. Son haftalardaki talihsizliklerden dolayı biz hala Bank Asya’dayız yoksa şu an Süper Lig takımı olarak anılıyor olacaktık. Tabii, talihsiz sonuçların sebeplerini, ara transferde takıma katılan futbolcuların performanlarıyla da ilişkilendirebiliriz. Yedek kulübemizde yer alanlar, sonradan oyuna girip katkıda bulunmakta zorluk çekince, biz de sorunlar yaşadık. Sakatlıklardan ve cezalardan dolayı kara kara düşündük. Bunlara rağmen başarılı bir sezon geçirdik..   Süper Lig’e çıktığınız anda artan gelirleri göz ardı etmeyin. Kısacası, Süper Lig’de para var ve hesaplı kitaplı işler yaparsanız, işinizi yürütürsünüz. Hadi, Süper Lig’den düştük diyelim. Düşseniz bile parayla düşersiniz. Parayla düştüğünüz noktada da bu parayla, Bank asya’da daha büyük işler yaparsınız. Gerçekler böyle iken, bunun aksini düşünmek  mantıksızdır. Öyleyse Bank Asya’ya çıkmasaydık ya... 2. Lig’de de “Bank Asya’ya çıkmak istemiyorlarmış” dediler. Eğer o mantıkta olsaydık, amatörden buralara gelmezdik ve derdimiz, sorunumuz da olmazdı.
N.M.: Genel merkezinizin yani TKİ’nin, kulübe katkıları neler?


M.Ç.: Türkiye Kömür İşletmeleri, bizim varlık sebebimizdir. Üzerimizde taşıdığımız kulübe karşı aynî ve nakdî yardımlarını esirgemiyor. Kulüp binamız, personelimiz hep onlara ait. Bu unsurlar, görünmeyen ama büyük avantaj sağlayan destekler.


N.M.: Linyitspor’un, TKİ’ye bir yük oluşturmasından söz edebilir miyiz?


M.Ç.: Hayır. Kulübümüz, kesinlikle TKİ’ye yük olmuyor. TKİ, bizim başarılarımızla gurur duyuyor. Üstelik, kurumun marka değerini arttırıyoruz. Marka bilinirliği oluşturuyoruz. İnsanlar, TKİ’nin ne anlama geldiğini araştırmaya başlıyorlar. Bunların yanında, TKİ’nin diğer müesseselerinde çalışan insanlar da takımın maçlarını takip etmeye başladılar. Onların moral-motivasyonunu da arttırıyoruz. Parasal boyutun yanı sıra manevi anlamda da mutluluk sağlıyoruz.


N.M.: Linyitspor Süper Lig’e çıkarsa, kulübün Ankara’ya taşınacağı ve merkezden yönetileceği dedikodularına ne cevap vereceksiniz?


M.Ç.: Siz dediniz işte. Bunlar tamamiyle dedikodu. Yalan haberin ta kendisi. Linyitspor’un merkezi burasıdır ve burada kalmaya devam edecektir. Belirli kanunlar çerçevesinden kurulmuş bir kulübün başka yere taşınması mümkün değildir. Halkın gönlü rahat olsun.


N.M.: Spor Toto 2. Lig ve Bank Asya 1. Lig’de oynayan Linyitspor’un adı altında sizin isminiz geçiyordu. Ancak, 35. Olağan Genel Kurul’dan sonra görevi bıraktınız. Bunun bir sebebi var mıydı?


M.Ç.: En büyük sebep iş yoğunluğu. Geçen iki sezonda, vazifemi yaptığıma inanıyorum. Kulübümüz, kurumsal bir yapıya sahip. İnsanlar değişir ama kulübün işleyişi değişmez.


N.M.: Linyitspor, geçen iki sezonda; Türkiye’de neleri değiştirdi?


M:Ç.: Öncelikle; Linyitspor, Anadolu’nun bilinmeyen bir köşesinde bulunan, ismi pek duyurulamamış bir ilçeden çıkan bir efsanedir. ‘Anadolu Futbolu’ adına örnek gösterilebilecek en iyi takımlardan biridir. Kulübümüz, Bursaspor’un açtığı yoldan, başka takımların da gidebileceğini göstermiştir. Bunun yanında; disipline edilmiş bütçelerle, aşırı paralar harcamadan, akılcı transferlerle de bu işin yapılabileceğini göstermiştir. Bir de biz, mütevazı bir kulübüz. Açıklamalarımız, davranışlarımız, futbola bakış açımız hep alçak gönüllülükle olmuştur. Başarı da gelince; insanlar şunu gördü ki başkalarıyla çatışmadan, polemiklere girmeden, kendi iç bünyesinde sorunlar yaşamayan, küçük çapta sorunları olsa bile bunları kendi içinde izole eden ve Türkiye’deki maden  işçilerinin temel odağında olan bir kulüp olarak başarıyı yakaladık. O insanlar, bu takımda bize ait birşeyler var diyerek bize sempatiyle yaklaştılar.Türkiye’deki tüm işçi sınıfının gözünde, müthiş değer kazandık. Ayrıca, oynadığımız takımların seyircilerine karşı da olumlu yaklaştık.Taraftarımız bütün maçlarda Anadolu insanının sıcaklığını ve misafirperverliğini göstermiştir. Rakip taraftarları da, “Hepiniz Allah’a emanet olun” diye uğurlamışlardır.


N.M.: Peki, yerel basını nasıl buluyorsunuz? Takımın artıları, eksileri olduğu gibi, basının da olumlu ve olumsuz yanları vardır. Yerel basın hakkındaki göüşleriniz nelerdir?


M.Ç.: Bizimle birlikte yerel basın da ivme kazandı. Bizimle birlikte amatörü yazan basın, profesyonelliğe geçişimizle birlikte artık 3. Lig’i yazmaya başladı. 2. Lig’e çıktığımız zaman, onlar da sınıf atladılar. Bank Asya ile birlikte onlar da gelişim gösterdiler. Nasıl ki biz yeni bir lige adapte olurken sorunlar yaşadıysak, onlar da benzeri sorunları yaşadılar. Eleştiri yaparken kalemin ucundan kan mı damlaması lazım yoksa daha yumuşak yazarak takıma katkıda mı bulunabilirim diye irdelemeler de yaptılar. Genel anlamda; medyanın takıma verdiği destek yadsınamaz. Her doğru yazılsın her yazılan doğru olsun ama bazen doğruları yazmak, futbol takımlarına olumlu şeyler getirmiyor.


N.M.: Peki, bundan sonraki futbol yaşantınız nasıl olacak?


M.Ç.: Biliyorsunuz ki ben GLİ Müessese Müdür Yardımcısıyım. Yani başkan olmasam bile Linyitspor, hayatımın bir parçası olmaya devam edecek. Dolayısıyla, kulübün başarısı için her zaman  hizmet vermeyi sürdüreceğim. Ancak unutumamalıdır ki yeni başkanımız Zafer Atalay  ve yönetim kurulu da başarılı olacaktır ve külübün kurumsal kimliğini korumaya devam edecektir. Biz bir aileyiz. Roller değişebilir ama anlayış ve kurumsal kimlik değişmez.

Serhat Akın Linyitspor'da !


Kısa bir süre önce kulübümüzün ilgilendiğini duyurduğumuz Serhat Akın ile her konuda anlaşılmıştır. Büyük bir aksilik olmadığı takdirde Serhat Akın yarın Linyitspor ile birlikte antrenmanlara başlayacaktır. Linyitsporumuza ve Serhat Akın’a hayırlı olması dileğiyle…
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...