Tavşanlı’ya her yer deplasman!
Müthiş bir çekişmeye sahne olan Bank Asya 1. Lig’in en dikkat çeken takımı belki de Tavşanlı Linyitspor. Sahası tadilatta olduğu için iç saha maçlarını Kütahya’da oynayan takımın hedefi, Süper Lig’e yükselmek.
Bank Asya 1. Lig, ilgi çekici bir gidişat sergiliyor. Ligi domine eden bir ya da birkaç takım yok. Lider ile 8. sıradaki takım arasındaki puan farkı sadece 5. Şampiyonluk yarışı içindeki takımların çoğu köklü kulüpler ve şehir takımları; ancak içlerinde bir takım var ki hem ismiyle hem de özellikleriyle diğerlerinden ayrılıyor: TKİ Tavşanlı Linyit Spor…
Tavşanlı, Kütahya’ya bağlı bir ilçemiz ve nüfusu 63 bin 190. Eski ismi Harguş (Farsçada tavşan anlamına geliyor) olan ilçe, Anadolu’nun kadim yerleşim alanlarından biri. Bir diğer rivayete göre Tavşanlı ismi, ‘Tav-ı Şanlı’dan geliyormuş. Leblebi üretiminin yaygın olduğu ilçede ‘tav’, leblebi veya leblebi üretilen alet demekmiş. Yıldırım Bayezid’e çeyiz olarak gelen ilçeye Tavşanlı ismini padişahın verdiği de anlatılanlar arasında.
Pek çok il merkezi ile ilçesi arasında görülen ‘buçuk’ durumu, Kütahya ve Tavşanlı için de söz konusu. Tavşanlılılar, ‘Kütahyalıyım’ demekten pek hazzetmiyor. İlin takımı olan Kütahyaspor’un amatör kümeye düşmüş olması ve Tavşanlı Linyit’in de bu şaşaalı çıkışı, onların duygularını daha da kabartmış gibi. Ancak kaderin cilvesi, Tavşanlı Şehir Stadı hem yetersiz hem de tadilatta olduğu için, Linyitspor maçlarını 45 kilometre mesafedeki Kütahya’nın Dumlupınar Stadı’nda oynamak zorunda kalıyor. Kulüp Müdür Yardımcısı Hasan Kaçmaz’ın ifadesine göre, bu gidiş gelişlerde Tavşanlı Belediye’sinin ya da bir başka kurumun hiçbir katkısı yokmuş. Taraftarlar tamamen kendi çabalarıyla Kütahya’ya gidiyor ve stadı da epeyce dolduruyormuş. Bazı Kütahyalılar da aradaki rekabete binaen, Tavşanlı kimle oynuyorsa onu destekliyormuş. Bu yaklaşım, Genel Kaptan Murat Eran’ı da fazlasıyla rahatsız ediyor: “Bir rekabet var, bu kesin. Kütahyaspor’un amatöre kadar düşmesi ve bizim de hızlı yükselişimiz, maalesef ulusal medyaya kadar yansıyan bu çekememezliği getirdi. Her maç rakibimizi destekliyorlar. Bu güzel bir şey değil!” Bu arada, kendi statlarındaki tadilatın bir türlü bitmemesini müteahhit firmaya bağlıyorlar ve artık çok büyük bir aksilik olmazsa mart sonunda evlerine dönebileceklerini ifade ediyorlar.
Takımda ismi bulunan Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ), kulübün resmî sahibi. Kulüp Başkanı Mustafa Çokuslu aynı zamanda TKİ’de müdür yardımcısı. Zaten kulüp tüzüğüne göre bir müdür yardımcısı başkan olmak zorunda.
Takımda Süper Lig’de oynamış oyuncu yok denecek kadar az. Birkaç yıldır beraber oynayan ve alt liglerde küme atlayan oyuncular çoğunlukta. Takımın 4’te 3’ü bir önceki sezondan kalan isimler. Genel Kaptan Murat Eran, Süper Lig’le ilgili şunları söylüyor: “Bu saatten sonra Süper Lig hedef değil diyemeyiz! Biz, mütevazı olsak da, iddialı konuşmasak da iddialıyız. Neticede borcumuz yok, harcımız yok. Neden çıkmayalım ki Süper Lig’e?”
Takımın değilse de kulübün tarihi hayli eskiye dayanıyor. Kulüp, 1943’te Garp Linyit İşletmeleri’ne bağlı olarak, çalışanlar ve aile fertlerine hizmet etmesi amacıyla Demirsporlar, Şekersporlar, Yolsporlar gibi bir devlet kurumu olarak doğdu. 3. Lig’in kurulmasıyla 1984’ten itibaren 11 yıl bu ligde mücadele etti, hemen her seferinde kafaya oynasa da bir türlü lig atlayamadı ve nihayetinde 1996’da amatör kümeye düştü. Ardından 10 yıl süren ve her seferinde il şampiyonu olup terfilerde elenmeyle sonuçlanan talihsiz bir dönem yaşadı. Fakat mücadeleyi bırakmayan kırmızı-siyahlılar, 2006-07 sezonu sonunda 3. Lig’deki yerini tekrar aldı. İkinci sezonunun sonunda şampiyon olarak 2. Lig B Kategorisi’ne yükselen takım, geçen sezon terfi maçlarında Adana Demirspor, Karadenizspor ve Eyüpspor’u eleyerek tarihinde ilk defa Bank Asya 1. Lig’e yükseldi. Kulüp, bünyesinde bir de güreş takımı barındırıyor.
Sezon başlarken hâkim olan görüş, Tavşanlı’nın ligin en zayıf halkası olacağı yönündeydi. Nitekim ilk 4 hafta gol bile atamayıp sadece 2 puan toplayabildiler ve özellikle de geçen hafta 1-0 yenerek rövanşı aldıkları Boluspor’a ilk maçta 5-0 kaybetmeleri erken hükümlere sebebiyet verdi. Ancak ne olduysa Giresun deplasmanında oldu ve ilk gol ilk galibiyeti getirdi. Sonrasında ise Kütahya’da hiç yenilmeyen ve deplasmandan da puan çıkaran bir takım çıktı ortaya. Aslına bakarsanız kendi evi bile sayılmayan, olsa olsa kiracı kabul edilebilecekleri bir statta parlak bir karne oluşturdular. Kütahya’daki maçlarında ilk olarak Altay ile golsüz berabere kalan Tavşanlı, ardından Kartal ile yine golsüz ve Samsunspor ile 1-1 berabere kaldı. Akabinde ise Karşıyaka’yı 2-0 yenip Erciyes ile 1-1 berabere kaldılar. Güngören Belediyesi’ni 3-1, Ç.Rizespor’u ise 2-0 mağlup ettiler. İkinci yarıdaysa Mersin İdman Yurdu ile 0-0 berabere kalıp son maçta Boluspor’u 1-0 mağlup ettiler ve böylelikle Kütahya’daki 9 maçtan 4’ünü kazanıp 5’ini berabere tamamladılar. 10 gol atıp 3 gol yiyerek ligin evinde(!) namağlup olan tek takımı unvanını sürdürmüş oldular.
Ayrıca Tavşanlı Linyit, 11. haftada deplasmanda Denizlispor’a 1-0 kaybettiği müsabakadan bu yana ligde oynadığı 10 karşılaşmada mağlup olmadı. Ligde oynadığı 20 karşılaşmada 9 galibiyeti, 7 beraberliği, 4 yenilgisi olan Tavşanlı, 18 gol atıp 14 gol yedi. Yani az atıp az yiyen bir takım görünümündeler ki yedikleri 14 golün 5’ini bir maçta yemişlerdi!
Takımın en skoreri (9 gol) Süper Lig ekiplerinin de dikkatini çeken Mehmet Akyüz. 1986 doğumlu forvet oyuncusu attığı kritik gollerle takımını üst sıralara taşırken futbol eğitimini aldığı memleketi Sakaryaspor’un yine Türk futboluna armağan ettiği oyunculardan Tuncay Şanlı’yı andıran bir oyun yapısının olduğu da rahatlıkla söylenebilir. Takımın az gol yemesindeki temel sebeplerden biri de F.Bahçe ve G.Antepspor’dan tanıdığımız kaleci Oğuz Dağlaroğlu. Kaldı ki takımın bilindik tek ismi de o zaten. Başarılı bir performans sergileyen ve ligin en az gol yiyen kalecilerinden biri olan Oğuz, takımdaki ilk yılı olmasına rağmen sistemin en iyi işleyen parçası olmuş denilebilir.
Takımın genel kaptanı Murat Eran, devre arasında Mehmet Akyüz’e bekledikleri ciddiyette bir teklif gelmediğini, gelseydi satmamakta direnmeyeceklerini ifade ediyor. Eran’a göre bu sürpriz başarının altında, futbolcuların hemen hepsinin 3. Lig’in tozunu yutarak bu lige kadar gelmeleri, formanın kıymetini iyi bilmeleri, İstanbul takımlarının altyapı etiketli oyuncuları gibi değil de amatör ruhlu profesyoneller gibi davranmaları yatıyor. Eran, “Büyük paralara oynamamış ama futbolun çilesini ve hayatın gerçeklerini bilen oyuncularımız var.” diyor.
Velhasıl, Tavşanlı Linyitspor, en başta ismiyle, sonrasında iç saha maçlarını arasının limoni olduğu il merkezi Kütahya’da oynaması ve burada hiç yenilmemesi, ligdeki ilk sezonunda şampiyonluk kovalaması, özgün teknik direktörü M. Reşit Akçay, tanınan tek oyuncusu kaleci Oğuz ve 4 yıl gibi kısa sürede amatörden Bank Asya 1. Lig’e yükselmesiyle dikkatleri üzerine çeken bir takım. Şapkadan tavşan çıkar mı bilinmez ama Bank Asya’dan Tavşanlı çıkarsa kimse şaşırmasın!
Oğuz Dağlaroğlu:Karabükspor gibi olabiliriz
Yazın ilk olarak Tavşanlı yöneticileri ile görüştüm. Tavşanlılı olan Kütahya Milletvekili Hüsnü Ordu aracı olmuştu. Ancak Ankaraspor’dan da teklif gelince orayı tercih ettim. Ardından Ankaraspor ligden çekilince yeniden görüştüm ve anlaştık. Bu arada Tavşanlı ile Kartepe kampında bir hazırlık maçı yapmıştık ve orada da beğenmiştim takımı. Açıkçası, Tavşanlı Linyitspor isminin bir cazibesi yoktu. Bir isim dezavantajı var takımın. Ancak TKİ ile Kardemir’in benzerlikleri de göz önünde tutulunca bir Karabükspor gibi olabiliriz diye düşünüyorum. Maçlarımızı Kütahya’da oynamamız, iç saha karnemize bakınca pek olumsuz etkilememiş gibi görünüyor. Ancak takım arkadaşlarım “Tavşanlı’da oynasak daha başarılı olurduk.” diyor. Az gol yememizde benim de payım vardır ama çok iyi bir savunma hattımızın olması da etkili. Aynı müdafaa hattı geçen sezon da çok iyiymiş. Sezon başında net bir fikir yoktu ama özellikle 13. haftadan itibaren bizim için hedef Süper Lig oldu. Takım içi arkadaşlık üst düzeyde. Öyle ki sezon başından beri daha kimse kimseye sesini yükseltmedi desem yeridir.
MEHMET YILMAZ
www.aksiyon.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder